Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından oluşturulan Yaşayan Gezegen Endeksi’nin (LPI) raporuna göre, göçmen tatlı su balıklarının popülasyonu tüm dünyada azalıyor.
Dünya genelinde 1970’ten 2020’ye kadar ortalama yüzde 80’in üzerinde azalan tatlı su balığı popülasyonu, Avrupa’da yüzde 75, Kuzey Amerika’da yüzde 34, Asya-Okyanusya’da yüzde 28 düştü.
Göçmen tatlı su balıklarının bol bulunduğu Güney Amerika ve Karayipler’de ise bu türlerin popülasyonu, dünyanın geri kalanından daha hızlı şekilde yüzde 91 oranında azaldı.
Bu bölge dünyanın en büyük göçmen tatlı su balıklarına ev sahipliği yapıyor. Fakat barajlar, maden çalışmaları ve insanların suyun yönünü çevirmesi, nehir ekosistemini yok ediyor.
Beslenme ve geçim kaynağı
Göçmen tatlı su balıkları, kısmen veya özellikle tatlı su sistemlerine bağımlılar. Bazı durumlarda bu balıklar tüm kıtayı baştan sona yüzüp tekrar doğdukları nehre geri gelebilirken milyonlarca insanın beslenme ve geçim kaynaklarının da temelini oluşturuyor.
Mevcut tehditler
Ancak nehirler üzerine inşa edilen barajlar ve bariyerler sebebiyle su akışının neredeyse durması, bu türlerin göçlerini engelliyor. Avrupa’da nehirler üzerinde 1,2 milyon bariyer olduğu tahmin ediliyor.
Araştırmacılar, dünyada yapılması planlanan yeni hidroelektrik santralleri yerine yenilebilir enerji alternatifleri bulunmasını istiyor. Geçen yıl Avrupa’da 15 ülkede 487 nehir bariyeri kaldırıldı.
Bu türlerin popülasyonunun azalmasının diğer sebepleri arasında kentsel ve endüstriyel atık sularının oluşturduğu kirlilik ile yollardan ve tarımdan kaynaklanan yüzeysel akış yer alıyor.
İklim değişikliği ise doğal ortamı ve tatlı su oranını değiştiriyor. Sürdürülemez balıkçılık da bir diğer tehdit.
Tatlı su balığı türlerinin dörtte biri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliğinin (IUCN) raporuna göre, tatlı su balığı türlerinin dörtte biri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya ve göçmen balıklar da orantısız şekilde tehdit altında.
The Guardian gazetesindeki habere göre, Dünya Balık Göçü Vakfı kurucusu Herman Wanningen, göçmen tatlı su balıklarının popülasyonundaki yıkıcı azalmanın dünya için sağır edici bir uyandırma çağrısı olduğunu ifade ederek “Bu temel türleri ve onların nehirlerini korumak için harekete geçmeliyiz” dedi.
Wanningen, tatlı su balıklarının çok sayıda yerli halkın kültürünün merkezinde yer aldığına, dünya genelinde milyonlarca kişiye besin kaynağı olduğuna ve geniş bir tür ve ekosistem ağını sürdürdüğüne işaret ederek, onların sessizce kayıp gitmesine izin veremeyeceklerini ifade etti.
“Popülasyonun azalması şok edici” vurgusu
WWF ABD Direktör Yardımcısı Michele Thieme, tatlı su balığı popülasyonundaki azalmayı tersine çevirmenin önemine işaret ederek, nehirlerin korunması, iyileştirilmesi ve birbirleriyle bağlantısının bu türlerin korunması için kilit faktör olduğunu söyledi.
Lancester Üniversitesinin Zooloji Bölümü öğretim üyelerinden Dr. David Jacoby de tatlı su balığı popülasyonunun bölgesel ve dünya genelindeki azalma ölçeğinin şok edici olduğunu dile getirdi.
Jacoby, bu türlerin göçüne engel olan bariyerler, kirlilik, nehirlerdeki suyun kullanımı ve iklim değişikliğinin oluşturduğu tehditlerin katlanarak arttığına işaret etti.
GÜNDEM
10 Ekim 2024SPOR
10 Ekim 2024GÜNDEM
10 Ekim 2024SPOR
10 Ekim 2024SPOR
10 Ekim 2024GÜNDEM
10 Ekim 2024GÜNDEM
10 Ekim 2024